Ev Halleri, Kabuktaki Hayalet/ Ghost İn The Shell Filmi...





Çarşamba günü kardeşim saydığım Zerrin'im ile Karaköy'de buluştuk. Uzun zaman olmuştu vapurda tek başına deniz sefası yapmayalı.
Bide akşam üstünün serinliği de vardı ki değmeyin keyfime.....

Beni kendisinin daha önce gittiği benimse hiç bilmediğim bir burger cafeye götürdü.
 Küçük ama şirin bir yerdi. Çalışanları da işinin ehli ve severek yaptıkları çok belli bir cafeydi. Yolunuz Karaköy'e düşerse ve karnınız acıkırsa es geçmeyin derim. :)))
Biz oranın tavsiyesi üzerine bu menüyü yedik ve çokda lezzetliydi eti. Az veya çok pişmiş olaak da seçebiliyorsunuz.

Tabi hem karnımızı hemde ruhumuzu doyurduk sohbetimiz ile.
Yemekten sonra kahve içmek için başka bir mekana yol alırken bolcana yürüdük. EminÖnü'de oturduk bu sefer ve yine sohbet, dertleşme ...derken dönüş saatine geldik...

İkimizin de şehrin iki yakasında oturması, onun çalışması ve saatlerinin de uzun olması derken çok sık yüzyüze görüşemiyoruz.
Ama her daim telefonlaşıyoruz.
Hayat şartları ve trafik sağolsun diyelim...
İyi ki akıllı telefonlar var bence :))) Uzakları yakın ediyor bazı bazı....
 Bu arada boş durmadım...
Evde olan biberlerle kahvaltılık sos yaptım. 2 kavanoz çıktı, ara ara alıp değerlendirmek de yarar var.
Armut vardı ve tatsızdı, ondan da marmelat yaptım.
Reçel ve türevi tatlıları yaparken şekeri az ekleyip onun yerine karanfil ve tarçın ile tatlandırmayı seçiyorum.
Çünkü öbür türlü çok tatlı geliyor bize yahut biz alıştık benim bu tariflerime. :))))


Bir de film sığdırdık bu haftaya...
Kabuktaki Hayalet/ Ghost İn The Shell   

Kesinlikle oyuncu olmak için doğmuş Scarlett Johansson . Gerçi bu aralar hep bi aksiyon, bilim kurgu filmlerinde oynuyor ama yakışıyor ...

Yine olası veya ilerki gelecekte planlanan senoryalardandı konusu.
Bİrde bu filmin öncesi varmış, manga çizimden uyarlanmış bir film.

İnsan beyni ile robot eşleştiriliyor ve orduya binbaşı oluyor kahramanımız. Tüm anıları silinip, yalan bir hayat anlatılıyor kendisine.. sonrası filmde... Siteden bir kaç alıntı ile yazımı sonlandırayım :))

İzlemediyseniz ve manga seviyorsanız bennim gibi... filmi beğenirsiniz.

Alıntıdır;

Anti-terörist özel bir birlik olan dokuzuncu birlik, en tehlikeli suçluları durdurmaya çalışır. Şimdiki amacı ise Hanka Robotics'in siber teknolojiyi geliştirme çabalarını engellemeye çalışan bir hacker'dır. Ekibi yöneten ise insan-cyborg-hibrit olarak geliştirilmiş estetik ve ölümcül bir kadındır. Hanka bu güzel kadına ölmek üzereyken tekrar hayata döndürmüştür. Hem de özel güçler vererek. Dokuzuncu birliğin de isteği budur "Sana hayat verdik, sen de onlarınkini kurtaracaksın". Ve bu cyborg özel yetenekleri ile düşmanla amansız bir mücadeleye girer. 

Yorumlar

  1. Biz eski yapım animesine gittik film festivalinde oldukça felsefik bir filmdi, çol sevdik. Onun üzerine filmine giden oğluş felsefesi falan kalmamış filmi çok değiştirmişler deyince ben izlemedim sinema filmini. Animeyi tavsiye ederim ama :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anime filmlere, dizilere bayılıyorum. Özellikle Uzak Doğu Felsefesini kendime yakın bulduğumdan daha başka bir gözle izliyorum Handan Abla.
      Sıraya ekledim bakalım ne zaman olursa izleyeceğim.

      Sil
  2. Film ilginç geldi :) Çocuğum olmadığı için böyle filmleri bilmiyorum,takip edemiyorum :) Bu arada mutlu bayramlar :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslında çocuk filmi değil Kadriye Abla. İyi bayramlar sevgiler :)

      Sil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Amasya Gezisinden Kalanlar....

Nerde Kalmıştık?

Günlük, Sergi Gezisi